Japonya Sumolara Sakalı Yasakladı!
Japonya ilginçlikler ülkesidir, bilirsiniz. Sık sık insanı şaşırtan şeyler yaşanır. Onlardan biri de bugünlerde Japonların da tartıştığı sumocuların sakal bırakma konusu. Sumocular da dünyadaki sakal bırakma trendine kapılmışlar ki birileri buna dur demiş. Yüzlerce yıllık gelenek olan sumo güreşlerinde artık sakallı güreşçiler olmayacak. Çünkü sakal bırakmak yasak! Sumo güreşçilerinin, “uygunsuz” şekilde sakal bırakması sebebiyle yeniden düzenlenen kişisel görünüm kuralları gereği sakal bırakma yasağı uygulanacak. Sakal uzatan sporcuların uğur getirdiğini düşünerek bıraktıkları sakalları, estetik görünmediği ve farklı farklı biçimlerde olduğu için yasaklanmış. Sakalla birlikte uzun tırnak ve dövme de yasaklanmış. Yapılan bir işle sakalın, sakal bırakmanın ne alakası olduğu, sakalın kurumlarda niçin yasaklandığına dair tartışmalar hiç bitmez. Bizce de saçma zaten. Sakal modadır ama maalesef birçok da anlam barındırıyor.
Kamu Sakalı & Özel Sektör Sakalı
Bu başlık komik olabilir evet ama böyle bir ayrım var. Daha doğrusu kamuda sakal yok. Sendikalar zaman zaman bu yasağı kaldırmaya niyetlense de orta yolu bulmak öyle Avrupalardaki gibi kolay değil. Sakal bırakma yasağı ülkemizde de özellikle kamu kuruluşlarında ve kurumsal büyük şirketlerde uygulanan bir kural. Özel sektörde bu yasak, yazılı kurallar halinde uygulanmasa da yine orada da genellikle iş yerinde sakallı olmama konusunda sessiz bir anlaşma var. Gençler sakal bırakmaya özellikle ergenliğin sonlarına doğru daha hevesli oluyorlar. Öyle ki birkaç sakal heveslisi arkadaşımız, Change.org ’da “Liselerde sakal yasağı kaldırılsın.” Adlı mini çılgın bir proje bile başlatmışlar. Tabi bu, şu şartlarda bir rüya olsa da en azından düşünmek – hayal etmek bile bir çaba. Peki, Avrupa’da kamu kurumlarında sakal ve kıyafet serbestliği uzun yıllardır varken, ülkemizde kurumlarda sakala karşı neden bu kadar ciddi bir tutum var? Herkesin kafasında bu soruyla ilgili tatsız sebepler beliriyordur zaten.
Sakalla İşe Gitmek İsteyen Gencolar
Gençler üzerinden devam edelim ve sakal bırakma yasağı ve sakallı çalışma özgürlüğü konusuna bir değinelim. Son zamanlarda insan kaynakları alanındaki olumlu gelişmelerle, kurumlar çalışan isteklerine daha motive olmuş durumdalar. Y ve özellikle Z kuşağının uzun süreli aynı yerde çalışma dirençleri de pek düşük olduğundan, kurumlar giyim kuşam, kılık kıyafet, saç sakal konularında çalışanlarını daha serbest bırakıyorlar. Yakın zamana kadar ideolojik ya da siyasi anlamları olan “sakal” kavramı ve sakalın kendisi de kamu kurumlarında yasaktı. 2018 yılında mevcut hükümetle kılık kıyafet serbestliği daha katı bir durum olmaktan çıksa da açıkçası mevcut ortamda bu öyle kolay değişecek gibi de durmuyor. Sakal bırakmak isteyen memurlarımız, özel sektörde çalışan oğlanlarımız gırla… En azından her gün tıraş olmama serbestliği bile güzel bir başlangıç olabilir oysa
Sapla Samanı Ayıramayan Sakallılar (!)
Her şey güzel tamam ancak bu durumu çıkmazlara sokan, daha da çorba eden bir başka sorun da çalışanların suistimalleri ve orantısız davranışları… Örneğin dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun iki sayfalık kılık-kıyafet genelgesini 27 Eylül’de tüm kentlere gönderip genelgenin yayınlanmasını, Çanakkale’de bir polisin sakal ve sarığıyla resmi polis aracını kullanırken görülmesinin ardından sakal yasağına karar verildiği biliniyor. Genelgede polise her türlü sakal- bıyık bırakmak yasak. E zaten yasaktı. Konuyla ilgili haber şurada. Örnekler ve uç örnekler çoğaltılabilir. Zaten bu sakal yasağına sebep olan durumlar da bahsettiğimiz ideolojik, dini, siyasi anlamlarla bırakılan sakal bıyık vs. İnsanlar tuhaf olunca kurallar da bu sebepten bazen anlamsız olabiliyor. Sadece tarz olmak için sakal bırakmak istiyoruz Sayın Bakanım! Cümlesini düşünmek bile ütopya oluyor E zaten tüzükler, sözlü kurallar, yasalar vs. de topluluklarda düzen sağlamak için var.
İşte Sakal mı Yetenek mi Önemli?
Tabi aslında daha medeni bir durum açısından değerlendirildiğinde kişinin cinsiyeti, saçı, ırkı ya da sakalı gibi fiziksel özellikleri iş yeteneklerinin önünde olmamalıdır. Doğrusu da zaten budur… Çalışanların sakal konusunda eskiye nazaran bugün kısmen de olsa daha rahat davranabilecek bir durumda olmaları, kurumların kendi inisiyatiflerine göre konulan kurallarla da daha mümkün. Kamu kurumlarında bu durum farklı dinamiklerle şekillendiğinden, özel sektörde çalışanın sakalı hakkında karar kılmak daha kolay ve net! Bazı kurumlar çalışanlarına bunu serbest kılarken bazıları da yasağa devam ediyor. Kurumun faaliyet gösterdiği iş alanı, ideolojik görüşleri vs. bu durumda da etkili elbette… Tabi ki saçı sakalı bırakma serbestliğini suistimal eden değişikleri savunmuyoruz burada. Onu da yeri gelmişken kocaman bir belirtelim.
Sakal MODADIR
Hâlbuki sakal sadece tarz olarak, moda olarak değerlendirilmesi gereken bir konuyken kamu ve özel sektörde birçok farklı sebepten sakal bırakma yasağı hala uygulanması işin tatsız tarafı. Bazı kurumlarda bu yasaklar su götürmez derecede gerekirken bazılarında ise (özellikle özel sektörde de) o oranda yersiz olabiliyor. Hâlbuki isteyen bıraksa sakalını, isteyen kesse, kimse de bunu sorun etmese ne güzel olur ama tabi bu ortamda bunu tam anlamıyla uygulamak pek mümkün görünmüyor. Belki bir gün… Özellikle biz ve sakal bırakan modern genç erkekler için SAKAL SADECE MODADIR, iyi hissetmek için bir araçtır, erkeklerin aksesuarıdır.